DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
ANASAYFA
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
TANIM
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik, istekleri erteleyememe (impulsivite) ve dikkat sorunları ile kendini gösteren bir psikiyatrik bozukluktur (APA 1994).
TEMEL BELİRTİLER
Bu bozukluğun 3 temel belirtisi vardır:
Dikkat eksikliği,
Aşırı hareketlilik,
Dürtüsellik
Bir kişide dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun varlığından söz edebilmek için bu belirtilerin 7 yaştan önce başlamış olması, birden fazla ortamda görülüyor olması, sürekli olması ve kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta olması gerekir.
7 yaştan önce başlamış olmalı
Kalıcı ve sürekli olmalı (en az 6 aydır)
Birden fazla ortamda görülmeli (hem ev hem okul)
Dikkat Eksikliği:
Dikkat eksikliği dikkat süresinin ve yoğunluğunun bireyin yaşına göre olması gerekenden az olmasıdır. Dikkatin belirli bir noktaya toplanamaması ve kolayca dağılması, dağınıklık, unutkanlık, eşyaları kaybetme gibi belirtilerle kendini gösterir.
Dikkat eksikliğinde sorun dikkat edememek değil, dikkatin belirli bir noktaya odaklanamamasıdır. Bu tür bireyler aynı anda tüm uyaranlara birden dikkat ederler bu nedenle belirli bir işle uğraşırken başka bir uyarıcı kolaylıkla dikkatin dağılmasına neden olur. O anda uğraştıkları işi bırakıp bir başka işe yönelebilirler.
Uyarana ve çevreye ait bazı faktörler dikkat süresi ve yoğunluğunu etkiler. Ödev başında 10 dk’dan fazla oturamayan bir çocuk bilgisayar başında saatlerce oyun oynayabilir ya da sevdiği bir TV programını izleyebilir. Dikkat eksikliği olan bir birey için dikkatin bir noktaya odaklanması ve sürdürülmesi kalabalık, gürültülü ve uyaranın fazla olduğu ortamlarda daha da zor olur. Bununla birlikte
bire bir ilişkilerde, sakin ortamlarda ve ilgisini çeken bir konuda daha uzun süre odaklanabilir.
Dikkat süresi ve yoğunluğu her yaşta farklıdır. 5-6 yaşlarındaki bir çocuk için normal kabul edilebilecek dikkat süresi 12 yaşındaki bir çocuk için kısadır. Bu nedenle her birey kendi yaş dilimi içinde değerlendirilmelidir.
Amerikan Psikiyatri Birliği’nce Tanımlanan Dikkat Eksikliği Ölçütleri
1.Belirli bir işe ya da oyuna dikkatini vermekte zorlanır.
2.Dikkati kolayca dağılır.
3.Dikkatsizce hatalar yapar.
4.Başladığı işi bitiremez.
5.Kendisiyle konuşulurken dinlemiyormuş gibi görünür.
6.Görev ve etkinlikleri düzenlemekte zorlanır.
7.Yoğun zihinsel çaba gerektiren işleri yapmaktan kaçınır (ev ödevi, okul aktiviteleri gibi).
8.Etkinlikler için gereken eşyaları kaybeder.
Günlük etkinliklerde unutkandır.
Bunlardan en az 6’sının, en az 6 aydır, birden fazla ortamda görülüyor olması durumunda dikkat eksikliği olabileceği düşünülür.
Anne Baba ve Öğretmenlerin Dikkat Eksikliği Olan çocukları Tanımlamaları
Anne babalar:
“Söylediklerim bir kulağından girip diğerinden çıkıyor ”
“Sanki aklı hep başka yerde, çok dalgın”
“ Bilgisayar başında saatlerce oturabiliyor ama ödev başında en çok 10 dk ”
“Çok sık eşya kaybediyor”
Öğretmenler:
“ Dersi dinleyemiyor, sürekli etrafı ile ilgili ”
“ Başladığı işi bitirmiyor ”
“ Sınavlarda dikkatsizce hatalar yapıyor ”
“Ödev başında çok yavaş, 10 dakikalık işi 3-4 saatte bitiremiyor”
Aşırı Hareketlilik:
Aşırı hareketlilik (hiperaktivite) bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayacak biçimde hareketli olmasıdır. Uzun süre yerinde oturamama, otururken elin ayağın kıpır kıpır olması, çoğu zaman hareket halinde olma, çok konuşma gibi belirtilerle kendini gösterir.
Tanı için tanımlanan 6 temel ölçüt vardır.
Amerikan Psikiyatri Birliği’nce Tanımlanan Hiperaktivite Ölçütleri
Eli ayağı kıpır kıpırdır.
2.Oturduğu yerde duramaz.
3.Gereksiz yere sağa sola koşturur, eşyalara tırmanır.
4.Sakince oynamakta zorlanır.
5.Sürekli hareket eder ya da sanki motor takılmış gibidir.
6.Çok konuşur.
Anne Baba ve Öğretmenlerin Aşırı Hareketliliği Tanımlamaları:
Anne babalar
“Daha karnımdayken bile kıpır kıpıdı “
“ Eli dursa ayağı oynar “
“ Sürekli hareket halinde , yürümez koşar “
“ Ya konuşur ya sesler çıkarır “
“ TV izlerken bile hareket eder “
Öğretmenler
“ Sırada oturmanın 50 çeşidini gösterebilir ”
“ Sınıfta nereye baksam onu görüyorum “
“ Sırada otururken bile eli ayağı hareket ediyor”
Dürtüsellik (impulsivite) :
Dürtüsellik genel olarak bireyin kendinini kontrol edebilmesinde sorun olmasıdır. Acelecilik, istekleri erteleyememe, söz kesme, düşünüdüğünü hemen yapma, aklına geleni geldiği anda söyleme, sırasını beklemekte güçlük çekme gibi belirtilerle kendini gösterir.
Amerikan Psikiyatri Birliği’nce Tanımlanan Dürtüsellik Ölçütleri
1.Sorulan soru tamamlanmadan yanıt verir.
2.Sırasını beklemekte güçlük çeker.
3.Başkalarının sözünü keser ya da oyunlarında araya girer.
Anne Baba ve Öğretmenlerin Dürtüselliği Tanımlamaları:
Anne babalar
“10 yaşına geldi hala söz kesmemeyi öğrenemedi ”
“ Düşünmeden hareket eder ”
“ Sabırsızdır, istekleri hemen olsun ister ”
Öğretmenler
“ Asla sırasını bekleyemez ”
“ Daha soruyu tamamlamadan cevabını vermeye kalkıyor ”
“ Aklına geleni hemen yapıyor”
DEHB’nun ALT TİPLERİ
DEHB tanısı olmış olan bireylerin çoğu biribirinden farklıdır. Bunun nedenlerinden birisi bu bozukluğun 3 farklı tipde görülüyor olmasıdır.
DİKKAT EKSİKLİĞİ ÖNDE OLAN TİP
Dikkat eksikliği belirtileri ön plandadır, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ya yoktur ya da tanı alacak kadar şiddetli değildir.
AŞIRI HAREKETLİLİK ÖNDE OLAN TİP
Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirgin olarak vardır, dikkat eksikliği belirtileri vardır ancak tanı alacak kadar şiddetli değildir.
BİRLEŞİK TİP
Hem dikkat eksikliği hem de aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtileri tanı alacak kadar şiddetlidir. En sık olarak görülen tip birleşik tiptir.
DEHB’na Eşlik Eden Belirtiler
DEHB’nda temel belirtiler içinde yer almayan ama bu bozukluğun tanısını almış olan bireylerin çoğunda sıklıkla görülen bazı belirtiler vardır. Bunlar DEHB’na eşlik eden bozukluklar olarak tanımlanır. Tanı için bu belirtilerin görülmesi şart değildir ancak bunların var olması tanıyı destekler.
Eşlik eden belirtiler şu başlıklar altında toplanabilir:
a) Dağınıklık
b)Dalgınlık, hayal kurma
c)Tutarsızlık
d)Koordinasyon güçlükleri, sakarlık
e)Bellek sorunları
f)Sosyal ilişkilerde sorunlar
g)Saldırgan davranışlar
h)Düşük benlik saygısı
a) Dağınıklık:
Dikkat eksikliğ olan bireylerde dağınıklık en sık görülen belirtilerden biridir. Kılık kıyafetten, eşyalarına kadar herşeyi dağınıktır. Aile ve öğretmenler dağınıklığı şu cümlelerle ifade ederler:
“ Odası darmadağınık ”
“ Sürekli birşeylerini kaybeder “
“Evde devamlı bir şeyler ararız”
“ Üstü başı dağınıktır ”
” Bir kalem çıkarır, kağıt ararken kalemi kaybeder, yeni bir kalem arar…bir türlü başlayamaz ”
“ Defterleri çok düzensiz ”
“ Sırasının üstü karmakarışık, yanına kimseyi oturtamıyorum ”
Dağınıklığın temel nedenlerinden birisi bir şey yaparken o işe yeterince kendini vermemek ya da başka şeyler düşünmektir. Örneğin çocuk mutfağa giderken elinde kalemi de vardır, kalemi mutfakta bırakır, bardağı alır onu da odada bırakır. Tüm bunları yaparken başka şeyler düşündüğünden daha sonra hatırlamaz. Diğer bir neden de düzenli olamamaktır. Bu kişiler planlı ve düzenli olamadıkları için bu dağınıklık yaşamın tüm alanına yansır. Okula götürülmesi gerekn bir şeyi ya da yapılması gereken bir ödevi ya hatırlamaz ya da son anda söyler.
b) Dalgınlık:
Dikkat eksikliği olan bireyler sıklıkla dalgın kişiler olarak tanımlanırlar. Özellikle kendilerine sıkıcı gelen ortamlarda ya da fazla ilgilerini çekmeyen bir işi yaparken dalgın, yarı uykuda gibi olabilirler. Anne baba ve öğretmenler bu özelliği şu cümlelerle tanımlarlar:
“ Kendisi sınıfta ama aklı nerede bilmiyorum “
“ Derste neredeyse uyuyacakmış gibi oluyor ”
“ Atari oynadığı zamanlar dışında sanki yarı uykuda gibi
“ Bazen saatlerce ödev başında hiç bir şey yapmadan duruyor ”
c) Tutarsızlık:
DEHB olan bireyler o kadar değişkendirler ki anne babalar “sanki iki kişiliği var” diye tanımlarlar. Birgün ödevlerinin tümünü isteyerek yapabilir, diğer gün hiç birini yapamaz.
“ Bir anı bir anına uymuyor ”
“ Çok keyifli iken birden öfkeleniyor ”
“ Başarısı çok değişken , aynı dersin sınavlarında bile bir iyi bir kötü not alabiliyor ”
“ Bir gün ödevlerini tam getirir bir gün hiç birini yapmadan gelebilir ”
“ Ondan ne bekleyeceğimi bilemiyorum ”
“Ne zaman ne yapacağı belli olmaz”
d) Koordinasyon Sorunları
DEHB olan bireylerin bazılarında motor becerilerde sorunlar olabilir. En sık görülen ince motor beceri sorunu el yazısına ilişkin sorundur. El yazıları çirkindir, yazı yazmayı sevmezler, yavaş yazarlar. Koordinasyon sorunlarını anne baba ve öğretmenlerin tanımlamaları:
“Çok sakar ”
“ Yürürken kapılara eşyalara çarpar ”
“Koşarken ayakları birbirine dolanıyor”
“ Yemek yerken o kadar döküp saçıyor ki birlikte yemek yiyemez olduk”
“O kadar çok düşer ve yaralanır ki üzerinde yara izi olmayan yer kalmadı”
Ayakkabı, kravat bağlamayı öğrenemiyor ”
e) Bellek Sorunları:
Dikkat eksikliği bellek bozukluğuna neden olmaz ancak aile ve öğretmenler sıklıkla dikkat eksikliği olan çocuğun unutkanlığından yakınırlar. Burada asıl sorun söylenen şeyin o sırada dikkat alanına girmediği için öğrenilmemesidir. Dikkat eksikliği olan bir birey o anda kendisine söylenene ya da çalıştığı şeye dikkatini verebildiyse öğrenebilir ve daha sonra unutmaz. Hatta ilgi alanına giren konulardaki şeyleri diğer çocuklardan daha iyi öğrenebilir. Bu sorun özellikle çocuklardan birşey yapmaları istendiğinde ya da bir kaç komut bir arada söylendiğinde yaşanır. Anne baba ve öğretmenler bellek sorunlarını şöyle anlatırlar:
“ Belleği iyi mi kötü mü anlayamadık, bazı şeyleri çok iyi hatırlıyor, ama bir dakika önce söyleneni hatırlamıyor “.
“ Bir şey yapmasını söylüyorum, başka bir şey yapıyor “,
“ Mutfağa gittiğinde ne alacağını unutmuş oluyor”
“ Okula getirmesini istediğim şeyleri mutlaka yazılı olarak vermem gerekiyor “
“ Akşam öğrettiklerimi sabah unutuyor”
“ Eşyalarını nereye koyduğunu hatırlamıyor, mutfaktan oyuncak topluyoruz”.
f) Sosyal İlişki Sorunları:
DEHB olan çocuklar çok duyarlı olmalarına ve başkaları tarafından kabul görmeyi çok istemelerine rağmen sosyal ilişkilerde sorunlar yaşarlar. Bu bireyler sosyal ipuçlarını yanlış değerlendirdikleri, yapacakları şeyin sonucunu düşünmeden yaptıkları, söylecekeleri şeyin karşıdakini nasıl etkileyeceğini düşünmeden söyledikleri için bu sorunlar ortaya çıkar. Kişinin çevreyle ilişkilerini bozacak düzeyde olabilir. Anne baba ve öğretmenler sıklıkla bu sorunlardan yakınırlar:
“ Arkadaşları ile ilişkisi çok dengesiz ”
“ Arkadaş partilerine çağırılmıyor “
“ Grup etkinliklerine kimse onu katmak istemiyor ”
“ Sınıfta kimse onun yanında oturmak istemiyor ”
“ Kurallı oyunlarda sorun çıkartıyor ”
” Yaşına uygun davranışlar göstermiyor”
“Nerede nasıl davranacağını bilmiyor”
g) Saldırgan Davranışlar:
Saldırganlık DEHB’nun temel belirtilerinden biri değildir. Bununla birlikte bu kişiler akıllarına geleni, sonucunu düşünmeden yaptıklarından zaman zaman çevrelerine zarar verici davranışlarda bulunabilirler ancak olaydan hemen sonra pişman olurlar.
“ Sinirlendiğinde gözü birşey görmez, çevresine zarar verebilir ”
“ O kadar çok disiplin cezası aldı ki bundan hoşlandığını düşünmeye başladım ”
“ Sık sık arkadaşları ile kavga döğüş ediyor ”
“ Eşyalara zarar veriyor ”
” Her fırsatta kardeşine vuruyor ”
h) Düşük Benlik Saygısı:
Yukarıdaki belirtilerin çoğu nedeniyle sürekli olarak çevrelerinden olumsuz geri bildirim alan birey sonunda olumsuz bir benlik imajı geliştirir, kendine güveni azalır, kendini beğenmez ya da kendini kötü biri olarak kabul eder. Aileler bunu şu cümlelerle ifade ederler:
“Kendine güvenmiyor”
“ Kendinden küçüklerle oynamayı tercih ediyor “
“ Kimsenin onunla arkadaş olmak istemediğini düşünüyor “
“ Başarısız olduğunda hemen vazgeçiyor, uğraşmıyor “
“ Nasıl olsa yapamam diyor, denemeden vazgeçiyor “
“Kötü çocuk olduğunu söylüyor “
“Bizim onu sevmediğimizi düşünüyor”
DEHB’nun NEDENLERİ
Nedeni kesin olarak bilinmiyor. Sorumlu olduğu düşünülen bazı etkenler var :
Kalıtım, genetik nedenler
Çevresel etkenler
Beyindeki yapısal ve işlevsel farklılıklar
Kalıtım:
Aile Çalışmalarından elde edilen bilgiler:
DEHB olan çocukların anne babalarında benzer belirtiler olma oranı normal çocuklara oranla 2-8 kat fazla .
DEHB olan çocukların kardeşlerinde normal çocuklara oranla 2-3 kat fazla DEHB var.
İkiz çalışmalarından edinilen bilgiler:
Tek yumurta ikizlerinde eş hastalanım oranı %80-90,
Çift yumurta ikizlerinde eş hastalanım oranı %30
Genetik çalışmalara göre sorumlu olduğu düşünülen bazı genler var (DrD4, DrD2 ).
Çevresel Nedenler:
Çevresel etkenler direk olarak DEHB’a neden olmaz. Sadece genetik olarak yatkınlığı olan bireylerde riski arttırır.
Doğum öncesi (gebelikte hastalanma, alkol, sigara, ilaç kullanımı)
Doğum sırasında ( erken doğum, doğum komplikasyonları)
Doğum sonrası ( Bazı hazstalıklar, kurşun gibi maddelere maruz kalma vb)
Beyindeki yapısal işlevsel farklılıklar :
Dikkatin yoğunlaştırılması, sürdürülmesi, davranışların kontrol edilmesi, planlama yapılmasından sorumlu olan alanlar :
Ön bölge (prefrontal lob)
Bazal ganlionlar
Serebellum
Bazı beyin görüntüleme yöntemleri (BBT, MRI) ile inceleme yapıldığında bu alanlar DEHB olan bireylerde, normal bireylere göre daha küçük bulunmuştur ya da farklı bir simetri vardır. Bu bölgelerde oksijen, glukoz kullanımı ve kan akımı normalden daha azdır. Bulunan bu farklılıkların hastalığın belirtilerine neden olduğu düşünülmektedir. Ancak bu incelemeler bir tanı aracı olarak kullanılmamaktadır.
Davranım bozukluğu tanı ölçütleri (DSM-IV)
İnsanlara ve hayvanlara karşı saldırganlık
Çoğu zaman kabadayılık eder, gözdağı verir.
Çoğu zaman kavga-döğüş başlatır.
Başkalarının ciddi biçimde yaralanmasına neden olacak silah kullanmıştır (taş, cam, tabanca).
İnsanlara karşı fiziksel olaral acımasız davranmıştır.
Hayvanlara fiziksel olarak acımasız davranmıştır.
Başkalarının gözü önünde çalmıştır (saldırıp soyma, çanta kapıp kaçma, silahlı soygun)
Birisini cinsel etkinlikte bulunması için zorlamıştır.
Eşyalara zarar verme
Ciddi hasar vermek amacıyla yangın çıkartmıştır
İsteyerek başkasının malına mülküne zarar vermiştir
Dolandırıcılık ya da hırsızlık
Başkasının evine, arabasına zorla girmiştir.
Bir şey elde etmek, bir çıkar sağlamak için çoğu zaman yalan söyler.
Hiç kimse görmeden birşey çalmıştır (mağazadan aşırmak)
Kuralları ciddi biçimde bozma
En az iki kez geceleyin evden kaçmıştır.
13 yaştan önce başlayarak, ailenin yasaklarına karşın çoğu zaman geceyi dışarıda geçirmektedir.
13 yaştan önce başlayarak çoğu zaman okuldan kaçmıştır.
Tanı için bu dört gruptaki toplam 15 belirtiden üç ya da daha fazlasının, son 12 ay boyunca bulunması gereklidir.
Bu davranışlar toplumda, okulda önemli aksamalara neden olmalıdır.
Genelde kendi davranışlarını sorun olarak görmezler, okul ve aileden alınan bilgiler çok önemlidir.
ÖZEL ÖĞRENME BOZUKLUĞU
DEHB tanısı almış olan çocukların %20-35’inde özel öğrenme bozukluğu da vardır. Öğrenme Bozukluğu zekası normal ya da normalin üstünde olan bireylerin, standart testlerde, yaş, zeka düzeyi ve aldığı eğitim gözönünde bulundurulduğunda, okuma, matematik ve yazılı anlatımının beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla tanısı konulan bir bozukluktur. Okuma Bozukluğu, Yazılı Anlatım Bozukluğu, Matematik Bozukluğu ve Başka Türlü Adlandırılamayan Öğrenme Bozukluğu alt gruplarını içerir. Okuma, yazma ya da aritmetik alanlarındaki güçlüklerinin yanısıra gelişimsel başka sorunları da vardır. Örneğin dikkat süreleri kısadır, sağ-sol, doğu-batı, alt-üst gibi kavramları karıştırırlar, saat, gün ve ayları karıştırırlar, zamanı söylemede güçlük çekerler, ayakabı bağlama, kravat bağlama gibi işlerde, başarısızdırlar.
DEHB tanısı olan bir çocuk yanısıra yukarıda sayılan özellikleri de gösteriyorsa mutlaka özel öğrenme bozukluğu açısından da değerlendirilmelidir.
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
Olumlu Özellikleri
Enerjik olma
Yaratıcılık
Sıcak kanlı ve cana yakın olma
Kolay ilişki kurabilme
Esneklik
Hoşgörülü olma
İyi bir espri yeteneğine sahip olma
Risk alabilme (bazen gerekenden fazla oranda)
İnsanlara kolaylıkla güvenebilme ( bazen gerekenden fazla oranda)
DEHB Olan Ünlüler:
Albert Einstein
Galileo
Mozart
Leonardo da Vinci
Tom Cruise
Walt Disney
John Lennon
Winston Churchill
Henry Ford
Stephen Hawkings
Jules Verne
Sylvester Stallone
Thomas Edison
Agatha Christie
John F. Kennedy
Whoopi Goldberg
Robin Williams
Louis Pasteur
Prince Charles
Beethoven
Carl Lewis
“Magic” Johnson
Alexander Graham Bell