OTİZM VE OTİSTİK ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ
ANASAYFA
OTİZM VE OTİSTİK ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ
OTİZM VE OTİSTİK ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ
Otizm, sosyal, sözel ve sözel olmayan iletişim ve dil gelişimini içeren yaygın gelişimsel bozukluk olarak kabul edilmektedir. Dünyada ilk olarak 1943 yılında Amerikalı çocuk psikiyatristi Leo Kanner tarafından “erken çocukluk otizmi” olarak adlandırılmıştır. Otizm, daha sonraki yıllarda çeşitli kurullar ve kişiler tarafından da incelenerek Kanner’in tanımı geliştirilmiştir. Günümüze kadar yapılan tanımları ve görüşleri Rutter ve arkadaşları dört ana başlık altında toplamıştır:
Otizmin ortaya çıkma sıklığı 30 aylıktan önce görülmektedir.
Çocukların konuşma ve dil gelişiminde belirgin bir gecikme söz konusudur.
Zihinsel gelişimle ilişkisi olmayan, ancak sosyal gelişimle ilgili bir yetersizlik söz konusudur.
Belirgin davranışları arasında kalıplaşmış oyun, aynılığı koruma ve değişikliğe karşı tepki gösterme yer almaktadır.
Otizm gittikçe önem kazanması ve bu alandaki çalışmaların da artması sonucu, birbirinden farklı çalışmalar doğrultusundan değişik davranış özelliklerinin olabileceği öne sürülmüş ve çeşitli yorumlar yapılmaya başlanmıştır. bu doğrultuda Amerikan Psikiyatri Derneğinin öne sürdüğü DSM TTT-R (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental-Disorders) ölçütünde yer alan özellikler benimsenmiştir.DSM TTT-R ölçütünde bulunan özellikler gelişim düzeyinin normal olmadığını gösreren şu davranışlardan oluşmaktadır :
Sosyal etkileşimdeki yetersizlik.
a)Çevresindeki bireylerin farkında olmama.
b)Kendisinin rahat ve güvenli olabileceği ortamı seçme becerisinin olmaması.
c)Taklit davranışının yetersizliği ya da hiç olmaması.
d)Sosyal oyun davranışının yetersizliği ya da hiç olmaması.
e)Arkadaşlık ilişkilerindeki yetersizlik.
Dil, iletişim ve sembolik gelişimde normalden farklı olma.
a)Karşılıklı iletişimin olmaması.
b)Sözel olmayan normal dışı iletişimin kurulması.
c)Yaratıcılığın olmayışı.
d)Sözel dilin kullanımındaki farklılık.
e)Konuşmanın içeriği ve şeklinde normalden farklılık.
f)Karşılıklı dialog kurmada yetersizlik.
İlgilerinin ve ilgilenilen etkinliklerin sınırlı olması.
a)Stereotip (kendiliğinden başlıyan ve tekrar edilen)hareketler sergileme.
b)Nesnelerin daha çok ayrıntılarıyla ilgilenme.
c)Çevredeki değişikliklere karşı tepki gösterme.
d)Günlük yaşamla ilgili alışkanlıkların değişimine karşı çıkma.
e)İlginin son derece sınırlı olması.
Otizmin, birbirinden bağımsız belirtilerin bileşimi değil, sosyal ilişki, iletişim ve yaratıcı etkinliklerdeki yetersizliği içeren bir durum olduğu söğlenmektedir.
Otizmin ilk önceleri sanıldığı gibi sevgi yoksunluğu, iletişim eksikliği ya da çocuğun geçmiş yaşantısıyla ilgili duygusal sorunlara ilşkin olmadığı anlaşılmış, kaynağının psikolojik değil, sinir sisteminin gelişimsel bozukluğu olduğu ortaya çıkarılmıştır. 1986′ da wing ve “Ulusal Otistik Çocuklar ve Yetişkinler Derneği” nin bildirisinde vak’a oranı 15/10.000 olarak açıklanmaktadır.
Önceleri otizm başlangıcının çocuğun doğumundan sonra yaklaşık 30 aylık oluncaya kadar ki süre içinde görülebileceği belirtilirken, son yıllarda yaklaşık çocuk 36 aylık olduğunda ve daha ileri yaştayken de otistik davranış özellikleri gösterebilmektedir. Geniş kapsamlı araştırma bulguları otizmin kızlara oranla erkeklerde daha yaygın görüldüğü doğrulamaktadır.
Otistik Çocukların Özellikleri:
Duygusal Özellikler:
a) İşitsel Uyarılara Karşı Tepkileri:Seslere karşı çok değişik tepkiler gösteren otistik çocukların, erken çocukluk döneminde bazı seslere hiçbir tepki vermemesi , çocukta işitme problemi olduğu düşüncesini çağrıştırmaktadır.
b) Görsel Uyarılara Karşı Tepkileri:Otistik çocukların insan yüzüne ve çevrelerindeki birçok nesneye bakmamalarına karşın, haraket eden, dönen ya da parlak olan bazı nesnelere çok uzun bakabildikleri bazılarının zaman zaman ışıktan rahatsız oldukları hatta karanlık bir odada daha rahat ettikleri görülebilmeltedir.
c) Acı, Sıcak, Soğuğa Karşı Tepkiler:Bu tepkiler bazı çocuklarda acıyı sıcağı ve soğuğu fark etmeme şeklinde ortaya çıkarken, bazılarında ise, soğuk suyla ellerini yıkarken ağlama, eline iğne battığı zaman çıklık atma gibi aşırı duyarlılıklar şeklinde de görülebilmektedir.
d) Dokunulmaya Karşı Tepkiler:Herhangi bir kimse tarafından dokunulmaya kucağa alınmaya tepki gösteren otitik çocuklar, fiziksel teması reddetmekte ve çevreleriyle ilşki kurmaktan kaçınmaktadırlar.
Otistik çocukların çevrelerindeki duygusal uyarılara çok tepkiler vermelerine karşın, yeni bir nesneyi genellikle koklayarak ve parmaklarını üzerinde gezdirerek tanımaya ve keşfetmeye çalıştıkları gözlenmektedir.
Motor Gelişim Özellikleri :
Otistik çocukların ip atlama dans yüzme gibi büyük kas motor becerilerin kullanılması gerektiren bazı hareketleri taklit etme yetilerinin çok az ya da hiç olmamasına bağlı olarak daha geç öğrendikleri görülmektedir. kağıt kesme, kutu içine küp atma ve ipe boncuk dizme gibi küçük kas becerilerinin de oldukça zayıf olduğu gözlenmektedir.
Otistik çocukların duruşlarında ellerini kullanmada zaman zaman normalden farklı bir görünüm sergiledikleri görülmektedir. ( parmak uçlarında yürüme, belli hareketleri tekrar etme, tek ayağı üzerinde ileri geri sallanma, kendi etrafında dönme vb.) bununla birlikte hiperaktif ( çok hareketli) veya hipoaktif ( az hareketli ) olmaları da diğer motor davranış özellikleri olarak kabul edilmektedir.
Sosyal Gelişim Özellikleri:
Kucağa alındığında sarılmama annesinin sesine tepki vermeme gibi davranışları gösteren otistik çocukların çoğu, anneye bağımlılık davranışının yoksunluğu göstermektedirler.
Sevgi ve güvende olma gereksinimi yönüyle diğer bireylere fiziksel yakınlaşma davranışları görülmemektedir.
Otistik çocukların zamanlarının çoğunu tek başına oynayarak geçirdikleri ve anne babaları ile iletişim kurmadıkları gözlenmiştir.
Çevreyle ilgili en ufak değişikliklerin karşısında çok duyarlı olabildikleri halde insan yüzü ve karşılıklı iletişim bu çocuklar için çok az önem taşımakltadır.
Otistik çocuklarda oyun becerisi sembolik düşüncenin kazanıldığı duyu motor döneme paralel gelişmemektedir. iletişim ve hayal gücünden yoksun olmaları nedeniyle diğer çocukların oyununa katılmazlar.
Dil İletişim Özellikleri:
Çevredeki bireylerle iletişim kurmada yetersiz olma otizmin en belirgin özelliklerinden biri olarak belirtilmektedir.
a) Sözel Olmayan İletişim:Temel duyguları (mutluluk, üzüntü vb.) ifade etmede güçlük, karşısındaki kişinin yüzüne ve gözüne bakmama, karşılıklı iletişim kurmak istemediğinde bağırma , vurma, çığlık atma gibi özellikler göstermektedirler.
b) Sözel İletişim:Otistik çocukların dil gelişimlerinde hiç konuşmama sadce bir-iki kelime söyleme çok kelimeyle anlamsız konuşma ekolali konuşma zamirleri karıştırma konuşulanları anlamada güçlük çekme gramer bozuklukları ve telaffuz güçlüğü gibi özellikler görülmektedir.
Zihinsel Gelişim Özellikleri:
Otistik çocukların zeka düzeylerini belirleyen testleri kullanmada güçlükler olması ve bu çocukların testlerde düşük performans göstermeleri zeka bölümlerinin tespitini zorlaştırmaktadır.
Son yapılan araştırmalar temel problemin zihinsel gelişim alanında olduğunu belirtmekte ve bu konudaki tartışmalar zihinsel yetersizliğin birinci dil ve iletişim problemlerine yol açtığı, ikinci olarak da davranışsal ve duygusal güçlüklere neden olduğu yönünde yoğunlaşmaktadır.
Davranış Özellikleri:
İnsana karşı tepkisiz davranma, sosyal etkileşimlerden geri çekilme gibi davranış özellikleri olduğu belirtilebilir.
a) Duygusal Tepkiler:
1) Özel korkular: Sudan korkma, ayakkabı ayağını sıktığı için ayakkabı giymeyi istememe gibi.
2) Tehlikelerin farkında olmama: Yüksek bir duvarın üzerinde yürüme vb.
3) Nedensiz gülme ve ağlama davranışları gösterme
4) Değişikliklere Karşı Tepki Gösterme: En küçük bir değişiklik onların sevinç çığlıklarına ya da öfke nöbetlerine yol açabilmektedir.
b) Davranış Problemleri: Öfkenöbetleri, çevresine zarar verici davranışlar, kendisine zarar verici davranışlar, stereotip vücut hareketleri (kendiliğinden başlayan hareketler) otistik çocuklarda görülen davranış problemleridir.
Özel Beceriler:
Bunlar genellikle konuşma becerisi soyut anlam içermeyen türden becerilerdir. Otobüs hareket saateleri, sayılar vb.ayrıntılar ilgili bazı görsel yetenekler şeklinde de ortaya çıkabilmektedir. Kendi kendine okuma-yazma öğrenebilme, okudunu anlamasa da akıcı bir şekilde okuyabilme, kısa sürede ezberleyebilme gibi iyi bir belleğe sahip olan erken gelişmiş kavramsal veya görsel-motor yetenekleri olan otostik çocuklara da rastlanmaktadır.
(1)GÜMÜŞÇÜ , Ş , PİŞKİN Ü , DARICA N. Otizm ve otistik çocukların özellikleri , Ekim, 1992, Ankara